HELİKOPTERLER YUMURTA AVINDA!
Bu sabah gözüme çarpan bir haberi paylaşmak istiyorum sizinle. Amerika- Colorado'dan bir haber bu ancak bence bütün anne-babaları ilgilendiriyor. Hatta çocuğu olmayanlar da kendi çocukluklarına bir göz atarak böyle bir deneyim yaşayıp yaşamadıklarını bence mutlaka düşünmeliler.
Haberde “paskalya yumurtası avı” diye geleneksel bir oyundan bahsediliyor. Oyunu belki bilenler vardır. Çocukların belli bir alanda, farklı yerlere saklanmış rengarenk boyanmış veya çikolatadan yapılmış yumurtaları bulmaları gerekiyor. Bir çocuk için sonundaki ödül ne olursa olsun, oyun oynamak çok ama çok önemlidir. Ayrıca bu oyun , rekabeti tadacağı, yaşıtlarıyla bir arada olacağı, başarı için çabalamayı öğrenebileceği, açık alanda koşuşturma fırsatını yakalacağı harika bir gelenek!
Ancak bu sene Colorado'daki birkaç yüz çocuk bu oyunu oynayamayacak. Nedeni geçen seneki oyundaki agresif davranışlar. “Ah zamane çocukları...” dediğinizi duyar gibiyim. Yanılıyorsunuz. “Zamane anne-babaları”nın agresif davranışlarından bahsediliyor haberde! Geçen sene anne-babaların arkasından çocukların heyecanla yumurta aramalarını izlemeleri için bir güvenlik ipi gerilmiş alana. Bilin bakalım bizim helikopter anne-babalar ne yapmış? İpi kopararak oyun alanına yayılmış, çocuklarına yardım edebilmek için kıyasıya mücadele etmiş ve bütün yumurtaları kendileri kapmışlar!
Haberde bu anne-babalardan helikopter anne-baba diye bahsediliyor. Yani çocuklarının hayatlarının herhangi bir alanında başarısızlık yaşamamaları için onlara aşırı müdahalede bulunan anne-babalar diye özetleyebiliriz bu anne-baba tipini. Ancak bence burada helikopter anne-babalıktan daha da ileride bir durum var. Anne-babalar sadece yardıma gitmemiş, üstüne yumurtayı kendileri kapmış! Bana trajikomik geldi bu durum.
Filmlerdeki gibi bir sahne hayal ettim. Fonda yüksek sesli bir müzik, etrafta çığlık atan ezilen çocuklar, onları umursamadan yumurta arayan terlemiş anne-babalar... Bazıları yumurtayı havaya kaldırıp zafer çığlıkları atıyorlar. Bir anda müzik kesiliyor ve bir sessizlik oluyor. Derin bir sessizlik...Anne-babaların kendi çocuklukları gözlerinin önüne geliyor. Onların zamanında böyle çikolatadan yumurtalar da yoktu, büyük çikolata firmalarının sponsorluğunda yapılan yarışmalar da... Onlar yumurtalarını kendileri boyar, birbirlerine hediye ederlerdi. Sonra kırlarda özgürce koşabilir, yarışabilir, eğlenebilirlerdi. Ancak büyüdüklerinde öyle acımasız yarışın içine girmişlerdi ki, çocuklukları çok çok uzakta kalmıştı. “Kazanmalısın” “Başarmalısın” diyordu toplum onlara. Onlar da otomatik pilottalardı uzun süredir. Her alanda başarılı, mükemmel olmaya çalışıyorlardı. Anne-babalık da buna dahil...Şimdi ellerinde birer yumurta, karşılarında hayalkırıklığı ve şaşkınlıkla onlara bakan çocuklar... “Ne yapıyoruz biz?” diye soruyorlar kendilerine.
Soruyorlar mıdır gerçekten? “Bu sene de bizim yüzümüzden çocuklar eğlencelerinden oldu” diyorlar mıdır? Kimbilir belki de “başarısız” organizasyondan şikayetçilerdir?
0 yorum:
Yorum Gönder