Ads 468x60px

9 Ağustos 2012 Perşembe

Ünsüz Çocuk Yetiştirebilmek



DAHA FAZLA ÜNLÜYE İHTİYAÇ YOK
Hiç biriyle uzun uzun sohbet ettiğiniz ancak onun kel, şişman ya da kepçe kulaklı olduğunu fark etmediğiniz olur mu? Hani bazen birisi “Şu kısa boylu kadın var ya” diyince “Bilmem dikkat etmedim kısa mıydı?” dersiniz de “Nasıl fark etmezsin?” diye yüzünüze bakakalır karşıdaki. Siz aksanlı kişinin konuşmasının içeriğinden ya da  koca burnunun üstündeki bir çift pırıl pırıl gözden öyle etkilenmişsinizdir ki... Size uzanıp sarılan uzun kollarındaki sıcaklıktan içtenlikten ....Aklınız tartıştğınız dünya meselelerinde kalmıştır ya da..İşte bizim şahane zihnimiz böyle bakınca bir insanın göze çirkin görünecek özelliklerini göstermez bize. Hatta olduğundan daha hoş gösterir karşıdakini.,biçimsiz burnu “karakteristik” görünür gözlere, o ağır aksanı sevimli tınılar bırakır kulaklarda.
Bunun sebebi karşıdakinin zeka, iyi niye,t samimiyet gibi özelliklerine odaklanmamızdandır ki günümüzün imaj odaklı dünyasında bu artık zor bulunur birşeydir. Görüntün neyse sanki sen de osun çünkü artık görmek demek inanmak demek!
Maalesef bu görüntü takıntısının en zordaki kurbanları çocuklar ve gençler...
Birbirlerinin görüntüleriyle nasıl da acımasızca alay ediyorlar! Amerikan Plastik Cerrahlar Birliği 2010 yılında 13-19 yaş arası 219.000 gence plastik cerrahi işlemi uygulandığını söylüyor. Gençler hayranları oldukları popüler kültür ikonları gibi güzel olmak bir yana bir de akranlarının zorbalıklarından kaçmak için bu yolu seçer olmuşlar.
Aslında hepimize yapılıyor bu zorbalık. Dergi kapaklarına, gazetelerin arka sayfalarına, internet siteleri, televizyon programlarına bir bakın.Ünlülerin ne iş yaptıkları nasıl insanlar oldukları değil de selülitleriyle kafayı bozmuş medya bize, çocuklara, gençlere nasıl mesajlar veriyor sizce? "Hepiniz bir avuç yağlı, işe yaramaz , kesinlikle çekici olmayan yaratıklarsınız! Alın şu kremden sürün şu operasyonu yaptırın da bari biraz insana benzeyin!"
Ne olduğun ne yaptığın ne başardığın içinin ne kadar sevgi ne kadar insanlıkla dolu olduğu önemli değil. Önemli olan arkanı döndüğündeki portakal kabuğu “görüntüsü”.
Ne kadar bilgili ,okuyan ,soran, araştıran biri olman önemli değil. Hatta öyle biri olmak ayıp. Gençsen “inek “ damgası yersin, yetişkinsen “fazla entel dantel” bulunursun. Çünkü aptallık para eder oldu. Hani kadınlara yakıştırılan parmağı ağzında şaşkın bir bakış bir duruş var ya... Hayırlı olsun. Erkekler ve çocuklar için de aynı şey makbul artık. Ne kadar saçmalarsan ekranda, kendini ne kadar utanılacak duruma düşürürsen o kadar “ünlü” sün.
Ancak bu dünyanın daha fazla sese ,gürültü patırtıya, allı pullu görüntülere böyle “ünlü”lere ihtiyacı yok. Bu dünyanın sessiz, ünsüz, yalın ancak özgüvenli, zeki, samimi ve sevgi dolu gençlere, çocuklara ihtiyacı var. Daha iyi bir gelecek için.

1 yorum:

  1. elinize sağlık...
    çocuklar açısından işin en zor kısmı çocukları bu özenti durumdan bu popüler kültür(süzlük) saçmalığından nasıl koruyup da kendi olmasını öğreteceğimiz ile ilgili.. bu kaygıyı daha erken olmasına rağmen (kızım 16 aylık) ara ara hissetmiyor değilim. apaçisinden, emocusuna, popçusundan bilmenesine kadar "ci"lerle dolu bir dünya da ait olmanın böyle olmayacağını vs vs gibi daha bir ton şeyi nasıl anlatacağız/öğreteceğiz....

    http://mineoskay.blogspot.com/

    YanıtlaSil