Haber izlemiyorum. Nedeni Türkiye'deki pornografik habercilik anlayışı...Yıllar önce "medya ve toplum" konulu bir konferansa katılmıştım. Hollandalı uzman haberciliğin etik ilkelerinden bahsetmiş, 11Eylül'de Amerika'da bazı görüntülerin yayınlanmadığını, bizdeki deprem görüntülerine çok şaşırıp üzüldüğünü söylemişti.
Hatırladığım kadarıyla o dönemde ünlü New York New York şarkısı bile radyolarda çalınmadı. Bir de bizdeki "deprem klipleri" ni düşündüm.
Bence Türkiye'de kendimizi de çocuklarımızı da televizyondan olabildiğince korumalıyız. Neden mi? Çünkü bizde etik habercilik anlayışı yok.Bazı haberciler haberini yaptıkları insanların acılarına, özel yaşamlarına saygı duymadıkları gibi, haberi izleyenin psikolojik durumuna da saygı duymuyorlar. Çiğ bir şekilde aktarılıyor olanlar. Bazı haberler ruha taciz gibi! Rusya'da okulda çocukların rehin alındığı faciayı hatırlarsınız.Saniye saniye bu görüntüler bize aktarıldı.Yıllar sonra hala anne babalar bu olaydan etkilenen çocuklarını terapiye getiriyor, kendileri de ne kadar etkilendiklerini anlatıyorlar.
Bu çocuklar hatta anne babalarının yaşadığı kötü deneyimin adı travma. Evet travma sadece bir olayın başımıza gelmesine verdiğimiz psikolojik tepki değil. Başkasının yaşadığı çaresizlik ve varlığına, kişisel bütünlüğüne tehdit durumuna da verdigimiz bir tepkidir.
Buna sekonder travma denir.
Yaşadığımız dünya ve ülke şartlarında her gün zaten küçük çapta defalarca travmatize ediliyoruz.Bir de haberlerdeki korkunç görüntüler buna eklenince ruh sağlığımızı korumak zorlaşıyor.
Ama dün farkli birsey oldu.
Ben dün İDO'da, mecburi haber seanslarına maruz kaldım. Somali'de açlıktan ölmek üzere olan çocuklardi konu. İcim yandı o görüntüleri görünce. Evet kucuk çapta travmaydi yaşadığım yeni bir anne olarak. Oğlumu emzirirken gözümün önüne açlıktan ağlayan bebekler geldi, annelerinin acılarını çaresizliklerini yüreğimde hissettim. "iyi de oldu" dedim kendi kendime. Hergün yüzlerce kötü haber arasında kaynayıp gidecekti bu haber de, eğer o görüntüler olmasaydı. Dünden beri birsey yapmanın derdine düştüm aç çocuklar için.
Belki o haberin altına "Yardım için şu numarayı arayın" yazılsa o numarayı arar az da olsa icimi rahatlatırdim. O da yoktu. Açlıktan ölen çocuk görüntüleri vardı, o kadar...
İçim rahatlamıyor dünden beri. Birseyler yapmalı diyorum. Bir kendimiz için yapıyorsak bir de dünya için... O zaman dedim ki : Yeterli Anne Babalık : Başkasının Çocuğuna Kendi Çocuğu Gibi Sahip Çıkmaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder